Lanet Olsun
bir gün yoldan geçtim
seni gördüm
hayasız emine baktım
bu kollarına beni öpeceksin sanıyordum
ama sen beni geçtin hiç görmedin hiç bakmadın
ben bunu uzun zaman önce aldattım bıraktım
terk ettim
ama ben yine seni çok sevdim
ben sen yolda giderken ben yine arkandan bakıyordum
dedim belki bu bana geri döner sen bil ki sen geri dönmedin
beni yıktın beni kadere duymadın hiç beni sevecektin
lanet olsun bu aşka lanet olsun bu sevgimize seni doyalarca
öptüm seni koynuma alacaktım lanet olsun bu hayat
lanet olsun bu sevgim
seni çok sevmiştim
sen neden bana böyle yaptın
sen beni böyle yapmasaydın
seninle öyle uzun zaman bir hayal
kuracaktık ben o hayali hala düşünüyordum
seni çok sevecektiim hayatım hayatım leyla!
C.A
Şiirin kısa bir değerlendirmesi:
Şair burada bir aşktan duyduğu ıstırabı ve kafa karışıklığını kelimelerle okuruna da yansıtmaya çalışmış ve postmodernizmin önemli özelliklerinden biri olan "parçalılığı" en üst düzeyde kullanmıştır. Aynı anlatı içinde farklı zaman dilimlerinden, farklı hayatlardan kesitlerle, ya da birbirinden farklı dil ve üslubun kullanımı ile oluşturulan “parçalılık” yaşadığımız modern hayatın tek bir parçadan oluşan yeknesak bir bütün olmadığını, iç içe geçmiş onlarca bileşenden oluştuğunu ve bir olayın birden fazla sebebe bağlanabileceğini, dolayısı ile de bir “belirsizlik” içinde yaşadığımızın başka bir biçimde ifade edilmesidir. Şairin “Serbest şuur akımı” da denen anlatıcı -şiirde persona- durumundaki karakterin düşüncelerinin gerçek düşüncelerde olduğu gibi tamamlanmadan, kesik kesik, çağrışımlarla sürekli yeni konulara atlayarak yansıtılması, gösterilmesi anlamındaki "bilinç akışı" tekniğini başarı ile kullandığını da görüyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder