“İyi bir öykü”nün tanımı edebiyatın tüm dallarında olduğu gibi zamana bağlı olarak değişir. Zira edebiyat; kaynağını hayattan alan, aldıklarını da çeşitli biçimlerde yansıtan bir iletişim biçimi. Böyle olunca farklı zamanlarda farklı hayatların ve ihtiyaçların varlığı sebebi ile öyküyü besleyen damarlar değiştiği gibi öyküden beklentimiz de değişiyor.
“İyi bir öykü” tamlamasının ifade ettiği mana bu
değişimin altında her an yeniden ve yeniden şekilleniyor. Bugün
-bu kelime uzun bir zaman dilimini kapsamaktadır- öykü artık bir kurgu
sanatına dönüşmüştür. İyi bir öykü dendiğinde çok iyi dersler veren, bizleri
içeriği ile çok etkileyen metinler yerine, iyi kurgulanmış metinler geliyor aklımıza. Modernizmin ve ardından postmodernizmin ortaya
koyduğu yeni imkânlar neticesinde öykü artık bir “yapboz”, bir “oyun hamuru”
haline gelmiş, parçaları birleştirmek okurlara keyif verirken, yazma aşamasında
da yazarın istediği gibi şekillendirebildiği bir malzemeye dönüşmüştür.

İyi öykü, çağına uygun öyküdür. Tıpkı şiirde olduğu
gibi, yazılmış ve tüketilmiş, dahası yaşadığımız hayata uymayan türden öyküler
bugüne ait değildir. Öte yandan postmodernizm öykü için bir imkân iken, öykünün
de postmodernizm için bir imkân olduğu dikkatlerden kaçmamalı. Postmodernizmin
getirdiği yeniliklerin en iyi gözlemlenebileceği ve en rahat uygulanabileceği
türün öykü olduğunu ve dolayısı ile bugün “ postmodernizm” kelimesinin “iyi bir
öykü”nün yanından ayrılamayacağını söylemek mümkün.
Yordam 14, Mart-Nisan 2012
Yordam 14, Mart-Nisan 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder